Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kütahya’daki höyük kazısında 4 bin 400 yıllık silindir mühür bulundu

– Seyitömer Höyük’te gün ışığına çıkarılan Erken Tunç Çağı II dönemine ait mührün ham maddesinin yeşim olduğu belirlendi
– Kütahya Müze Müdürü Dr. Arkeolog Sevgi Gürdal:
– “Höyük kazılarında daha önce Erken Tunç Çağı III ve Orta Tunç Çağı’na ait silindir mühürler bulundu ancak bu örnek, İç Batı Anadolu’daki en eski silindir mühür olma özelliği taşımaktadır”

- Seyitömer Höyük'te gün

KÜTAHYA (AA) – MUHARREM CİN – Kütahya'da, termik santral sahasında yer alan höyükteki kurtarma kazısında 4 bin 400 yıl öncesine ait yeşim taşından yapılan silindir şeklinde mühre ulaşıldı.

Seyitömer Höyük'te 35 yıl önce başlatılan kazı, Çelikler Holding sponsorluğunda Kütahya Müzesi Müdürlüğünce Dr. Arkeolog Sevgi Gürdal başkanlığında sürüyor.

Milattan önce 3000-2000 yıllarını kapsayan Erken Tunç Çağı başta olmak üzere özellikle seramik üretimine ilişkin buluntuların gün ışığına çıkarıldığı alanda bu sene mayıstan itibaren 25 uzman personel ve 50 kişilik işçi grubu çalışıyor.

Dr. Gürdal, AA muhabirine, höyükte Orta Tunç Çağı ve Erken Tunç Çağı tabakalarında çalışma yürüttüklerini söyledi.

Höyükte 2024 kazı sezonunun en önemli buluntularından birinin, Erken Tunç Çağı II dönemine tarihlenen tabakada rastladıkları 4 bin 400 yıllık silindir mühür olduğunu belirten Gürdal, "Silindir mühürler Mezopotamya'da ilk olarak 4'üncü binin ortalarında çıkıyor. Daha sonra ticari yollarla hem Anadolu'ya hem de dünyanın farklı bölgelerine yayılıyor." dedi.

Gürdal, aynı döneme ait Batı Anadolu'da şimdiye kadar sadece geçen yaz Çanakkale'deki Troya Antik Kenti'nde biri pişmiş topraktan, diğeri mavi feldispat taşından yapılmış iki silindir mühür bulunduğunu ifade etti.

Seyitömer'deki Erken Tunç Çağı II döneminden kalma silindir mührün, Troya'dakilerden yaklaşık 600 yıl önce yapıldığını vurgulayan Gürdal, "Seyitömer Höyük kazılarında daha önce Erken Tunç Çağı III ve Orta Tunç Çağı'na ait silindir mühürler bulundu ancak bu örnek, İç Batı Anadolu'daki en eski silindir mühür olma özelliği taşımaktadır." diye konuştu.

Gürdal, silindir gövdeli, yatay dairesel ip delikli mührün baskı yüzeyinin her iki uçta dairesel çizgiyle sınırlandırıldığını ve iki çizgi arasında kafes motifi biçiminde bezeme bulunduğunu bildirdi.

Mührün, bölgede uluslararası ticaretin olduğunu ve kültürel etkileşimi gösterdiğini anlatan Gürdal, şunları kaydetti:

"Mührün ham maddesiyle ilgili araştırmalarımızda yeşim taşından yapıldığını belirledik. Yeşim, Türkiye'de nadir bulunan bir taş. Bazı medeniyetlerde kutsal kabul edilen bir taş. Buraya en yakın ise Bursa ile Kütahya arasındaki Harmancık bölgesinde var ancak bu coğrafyada yeşim taşı mor renkli, bulduğumuz mühür ise yeşil renkli. Uzmanlarla yaptığımız görüşmelerde nadir de olsa yeşim taşının yeşil örneklerinin Harmancık bölgesinde olduğunu söylediler. Uluslararası farklı kültürlerden etkilenerek yapıldığını, bölgedeki bir taş çeşidiyle üretildiğini göstermesi bakımından son derece önemli bir buluntu."

Gürdal, silindir mührü bir mimari yapıyı kaldırırken duvarın içinden bulduklarını sözlerine ekledi.

– Seyitömer Höyük

Geçmişi milattan önce 3000'li yıllara uzanan Seyitömer Höyük, il merkezine 26 kilometre uzaklıkta, Çelikler Seyitömer Elektrik Üretim AŞ çalışma alanında bulunuyor.

Orijinal yüksekliği 26 metre, eni 140 ve boyu 150 metre olan höyükteki kurtarma kazısına, altındaki 12 milyon tonluk linyitin ekonomiye kazandırılması amacıyla 1989'da Eskişehir Müzesi Müdürlüğünce başlandı.

Höyük, 1990-1995 yıllarında Afyonkarahisar Müzesi Müdürlüğü tarafından kazıldı. Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektörlüğü arasında imzalanan protokol doğrultusunda kazılar, 2006'da DPÜ Arkeoloji Bölümüne devredildi. Öğretim elemanları, öğrenciler ve işçilerden oluşan kazı heyeti, çalışmalarını 2014'e kadar sürdürdü. Höyükten çıkarılan 17 binden fazla eser, sergilenmek üzere Müze Müdürlüğüne teslim edildi.

Kurtarma kazısı, 2019'dan beri Kütahya Müzesi Müdürlüğünce yürütülüyor.

Anadolu Ajansı